Deprem sonrası vertigo şikayetlerinde artış!

04.08.2023 - Cuma 22:24

Vertigo yani baş dönmesi, toplumun yaklaşık yüzde 25-30'unda görülüyor ve bu oran 60 yaş üzeri kişilerde yüzde 40'lara kadar çıkıyor. Ancak Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ilgili bölgelerden alınan bilgilere göre vertigo nedeniyle hastaneye başvurularda artış var.

Vertigo, kişinin etrafındaki eşyaların dairesel olarak döndüğü ve zeminin ayak altından kaydığı hissiyle oluşan bir hareket halüsinasyonu olarak açıklanıyor. Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İrfan Rauf Aksoy, "Vertigo, en sık iç kulak sorunları nedeniyle oluşur. İç kulak, salyangoz olarak bildiğimiz, içinde kulak sıvısı olan ve üç yarım daire kanalından oluşan beyin içindeki bir yapıdır. Dengemizi üç ana organdan gelen sinyallerin beyinde değerlendirilmesi ve buna göre verilen komutlarla sağlarız; birincisi göz, ikincisi kulak ve üçüncüsü kas-iskelet sistemi. Bu üç sistem üzerinden beynin denge merkezine sürekli bilgi akışı vardır. Bilgi akışındaki herhangi bir hastalık nedeniyle eksik uyarı giderse, beyin bunu baş dönmesi ve denge kaybı olarak algılayacaktır, ta ki sistem yeniden düzelene kadar. Buna da kompanzasyon deniyor" dedi.

JAPONYA DEPREMİNDEN SONRA DA VAKALARDA ARTIŞ SAPTANDI

Yapılan bir çalışmada, vertigonun acile başvuru sebeplerinde baş ağrısından sonra ikinci sırada geldiği sonucunun ortaya çıktığını belirten Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İrfan Rauf Aksoy, "Vertigonun tetiklendiği en önemli faktörün stres olduğu biliniyor. Dolayısıyla, deprem sonrası yaşanan süreçte postravmatik stres sendromu nedeniyle vertigo görülme sıklığında artış bekleniyor. Japonya’da 2011 deprem sonrası vertigo olgularının arttığı yayınlanmıştır" diye konuştu.

Op. Dr. Aksoy, "Genelde panik atak bozukluğu olan veya kişilik yapısı gereği fobileri olan kişilerde semptomlar daha uzun sürmektedir. Kafa içinde dönme hissi, sallanma, ayağın yerden kayması, denge bozukluğu, yatağın sallandığını hissetme sık başvuru nedenleridir. Ayrıca baş ve boyun bölgesine alınan travmalar, iç kulak yapılarını etkileyerek kristallerin oynaması sonucu hareketle olan kısa baş dönmelerine neden olabilmektedir. Buna pozisyonel vertigo diyoruz; manevra ile düzeltilebilmektedir.

VERTİGONUN NEDENLERİ

Op. Dr. Aksoy, vertigonun sebeplerini şöyle anlattı:

- En sık görülen iç kulak hastalıklarının başında, kristallerle ilgili baş dönmesi gelmektedir. İç kulak içindeki yarım daire kanallarında harekete duyarlı, adeta sensör gibi yapılar vardır. Jöle kıvamında bir yağ içine gömülü olarak duran mikron çapında bu kristal yapılar, travma ve uzun süreli yatma (hastalık, cerrahi veya diş tedavisi) sebebiyle gömülü oldukları yerden kanal içine düşerler. Dolayısıyla, ani hareket ettiğimizde öne eğilme, yukarı bakma, yatakta sağdan sola dönme esnasında bu kristaller kanal içinde yüzerek buradaki sinir uçlarını uyarırlar. Ani baş dönmesi ve bulantı olur. Provakasyon testi yapılarak bu durum tespit edilir ve düzeltme manevrasıyla hareketli partiküller yeniden jöle içine gömülü hale getirilir. Bu manevrayla şikayetler tamamen geçer. Süreç tekrarlarsa da manevra yeniden yapılır.

- İkinci en sık gördüğümüz iç kulak sıvılarının tıkanması sonucu gelişen hastalık, “vertigo” ataklarıdır. “Meniere hastalığı” denilen bu durumda, kulakta ani oluşan uğultu, basınç hissi ve bunu takip eden baş dönmesi, bulantı ve kusmadır.İç kulak sıvıları normalde üretilip bir kese tarafından emilerek sürekli yenilenir. Özellikle kese bölgesinde oluşan tıkanma emilme sürecini bozar ve kanal içinde oluşan sıvı basıncı artarak sonuçta vertigo krizine döner. Süre olarak dakikalardan saate varan bir baş dönmesi atağıdır. İlaç tedavisi ve diyet önerilir.

- Üçüncü olarak; iç kulak sinirinin bir virüs tarafından iltihaplanmasıyla başlayan vertigo, yani “vestibüler nörit” dediğimiz durumdur. Genelde bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takip eden günlerde gelişir ve baş dönmesi günlerce sürebilir.

- Dördüncüsü migrendir ve genelde yarım baş ağrısı ataklarıyla gelen bir durumdur. Ancak, bir kısım migren hastalarında buna vertigo da eklenebilir. Bazen bir baş ağrısı atağı öncesi bazen de baş ağrısı esnasında oluşabilir.

- Beşinci olarak; beyin veya beyincik içerisinde iç kulak sinirini ve yollarını etkileyen kitleler de baş dönmesi nedeni olabilir. “Merkezi nedenler” dediğimiz bu grubun görülme sıklığı daha azdır ve hastalarda bazı nörolojik bulgular da buna eşlik eder (konuşma bozukluğu, uyuşma, güç kaybı vb.).

- Altıncısı; iç kulak kanlanmasının bozulmasıdır. Kanlanma boyundaki ana atardamarlar aracılığıyla olur. Bu damarlarda görülen plak, kireçlenme ve diseksiyon (damar cidarına kanama) sonucu kanlanma bozularak baş dönmesi gelişebilir. Özellikle hareketle baş dönmesi artar. Daha çok ileri yaş grubunda görülür.

- Yedincisi ve daha nadir olarak; boyun problemlerinden kaynaklı servikal baş ağrısı görülebilir. Boyun bölgesinde derin duyu sistemi aracılığıyla başın pozisyonuyla ilgili sürekli iç kucağa bilgi akışı vardır. Kireçlenme, boyun fıtığı, kas spazmı gibi nedenler bası etkisiyle bu bilgi akışına engel olarak baş dönmesi nedeni olabilir. Bunda da özellikle baş hareketleriyle dönmede artış olur.

- Sekizinci ve son olarak da, psikojenik dediğimiz depresyon, anksiyete ve panik bozukluk durumlarında baş dönmesi görülebilir. Diğer sebepler elendikten sonra bu tanı konabilir, psikoterapi ve ilaç yöntemiyle tedavi edilir.

HASTA HİKAYESİYLE TANI YÜZDE 80 KONMUŞ OLUYOR

Genelde hastadan alınan anamnezle (hasta öyküsü) tanının yüzde 80 oranında konulduğunu aktaran Op. Dr. Aksoy, sözlerine şöyle devam etti: "Onun için hastanın hikayesi önemlidir. Oluş şekli, süresi, eşlik eden semptomlar titizlikle sorgulanmalıdır. Bunun yanında, ENG, VNG, kalori testleriyle göz bebeği hareketleri incelenir. İç kulak fonksiyonları test edilir. MR, BT, kafa içi patolojileri incelenir. Öte yandan hastanın denge durumu ve muhtemel patolojiler (kulak, beyin, boyun) tespit edilir."

AYNI ANDA İKİ VERTİGO GÖRÜLEBİLİR

Hastanın durumuna göre bazen manevra bazen de ilaç tedavisi planlandığını söyleyen Op. Dr. Aksoy, "Tedavide stres yönetimi (psikoterapi-antidepresan-anksiyete giderici ilaç), fizyoterapi, ilaç seçenekleri hastaya göre uygulanmaktadır" ifadelerini kullandı.

Op. Dr. Aksoy, bazı hastalarda aynı anda iki vertigo tipi bulunabildiğini söyleyerek, "Uzun süredir atakla gelen bir Meniere hastasında 'pozisyonel vertigo' da gelişebilir. Vücutta kompanzasyon düzeltme mekanizmaları vardır. Vertigo sonrası süreçte bu devreye girer. Bu durumda hastada aylarca süren denge bozukluğu ve baş dönmesi gelişebilir. Böyle durumlarda vestibüler egzersiz programı, denge rehabilitasyonu yapılır. Dil üzerinden beyne sinyal gönderilerek ve nöroplastisite uyarılarak kompanzasyon süreci hızlandırılabilir" diye konuştu.

ALINTI KAYNAK: https://www.haberturk.com/deprem-sonrasi-vertigo-sikayetlerinde-artis-3611574

YORUM YAZ