Kuzeyde bir İstanbul mümkün mü?

Türkiye bir deprem ülkesi. Son depremler de bizlere acil önlem almamız gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Her deprem sonrasında olduğu gibi uzmanlar beklenen büyük İstanbul depremine dikkat çekmeye başladı. İstanbul'un kuzey kesimlerinin zemininin depreme karşı kıyılardan daha emniyetli olduğu yıllardır biliniyor. Son depremlerin ardından 'İstanbul kuzeye taşınabilir mi?' sorusu da gündeme geldi. 

Haber Global ekranlarında konuşan Jeoloji Mühendisi Dr. İshak Yılmaz, "İstanbul'un kuzeyinde pek çok alanda güçlendirme yapmak için bile zemini balyozla kıramıyoruz o kadar sağlam bir alan" ifadelerini kullandı. İstanbul’un 120 bin hektar yapılaşmış alanı bulunuyor. Bunun 100 bin hektarında kompakt bir şekilde yaşam var. Kuzeyde ise parça parça 20 bin hektar yapılaşmış alan bulunuyor. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul'da dönüşmesi gereken 1,5 milyon bağımsız bölümün olduğunu söylüyor. Kurum, “İstanbul'da şehrin içindeki 1,5 milyon riskli konutu hem Anadolu hem Avrupa yakasında belirlediğimiz 2 rezerv alana taşıyacağız” demekte.

Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Pelin Pınar Giritlioğlu, İstanbul'un kuzey kesimlere doğru taşınmaması gerektiğini düşünüyor. 2009 yılında İBB tarafından yapılan Çevre Düzeni Planı'nda kuzeye doğru yapılaşma olmaması gerektiğinin vurgulandığını hatırlatan Giritlioğlu, doğru olanın mevcut bölgelerde yapı stokunun güçlendirilmesi olduğunu aktarıyor. Giritlioğlu, İstanbul'un kuzey ormanlarının korunması gerektiğini vurguluyor. 

'SADECE BİNA İLE ŞEHRİ TAŞIYAMAZSINIZ'

Şehir Plancısı Erhan Demirdizen, İstanbul'un kuzeyinin içme suyu ve ormanlık alan açısından zengin olduğunu kaydediyor ve 1999 depreminin ardından yani son 25 yıldır e-5 ve TEM otoyolu kısımlarına yoğun bir yerleşim yapıldığını söylüyor. İstanbul'un güneyden kuzeye taşınmasının kolay olmayacağının altını çizen Demirdizen, “Sadece bina ile bir şehri taşıyamazsınız, bunların altyapısına, ulaşımına, atık suyuna kadar düşünmek gerekiyor” diyor. 1999 depreminden sonra da İstanbul halkının kuzeye taşınma fikrini tartıştığını aktaran Demirdizen, "Şehir kuzeye genişlese bile güneydeki yerleşim alanlarını tamamen taşıyamayız" demekte. 

'İÇME SUYU KAYNAKLARIMIZA DİKKAT'

İstanbul'u çekim merkezi haline getiren unsurları çevre illere de dağıtmak gerektiğini ifade eden Demirdizen, göçün mutlaka tersine çevrilmesi gerektiğini düşünüyor. Demirdizen, kuzeyde yaratılacak yeni bir İstanbul'un nüfus yoğunluğunu artıracağı iddiasında.

'MEVCUT DOĞAL SİSTEMİ BOZMAMALIYIZ'

Şehir Plancısı Ali Faruk Göksu, kuzeyde yeni bir kent inşa etme düşüncesini hatalı buluyor ve ekliyor: “Yapı riskini azaltacağız derken iklim değişikliği, salgın, gıda gibi küresel risklerle karşı karşıya kalmamamız için kuzeyin mevcut doğal sistemini bozmamalıyız.”

Göksu, Tekirdağ, Bursa, Kocaeli ve Yalova illerini kapsayan yeni alanlarda göçün dengelenmesi gerektiğini belirtiyor. Göksu ayrıca, İstanbul'un kuzeyinin genişleme potansiyeli olduğunu ifade ederek, İstanbul'da yerleşim yerini değiştirme stratejisinin de tartışılması gerektiğini sözlerine ekliyor. Şehir plancısı, yeni yerleşim planının İstanbul odaklı olmaması ve nüfusun çevre illere yayılmasının konuşulması gerektiğinin altını çiziyor. 

[email protected]

Kaynak: Web Özel